Bootstrapping, bir girişimin dış kaynaklara başvurmadan, kendi iç kaynakları ve gelirleriyle büyümesi ve gelişmesi anlamına gelir. Bootstrapping yapan bir girişim, dış yatırımcılardan veya borçlardan bağımsız olarak, kısıtlı kaynaklarla işini büyütmeye çalışır.
Bootstrapping’in bazı özellikleri ve avantajları:
- Sahip Kontrolü: Girişimci, şirketin sahibi olarak kontrolünü elinde tutar ve stratejik kararları bağımsız olarak alabilir.
- Daha Az Borç: Girişim dış borç almadan çalıştığı için gelecekteki borç yükünü azaltır.
- Esneklik: Kendi hızını belirleyerek ve dış yatırımcılara bağımlı olmadan işi geliştirebilir.
- Daha Az Risk: Dış finansman gereksinimi olmadığından dolayı işin başarısız olması durumunda daha az risk taşır.
- Kendi İçinde Öğrenme ve İyileştirme: Sınırlı kaynaklarla çalışmak, iş modelini ve süreçlerini iyileştirmek için yaratıcı çözümler arayarak öğrenmeyi teşvik eder.
- Daha Yavaş Büyüme: Dış finansman almadan büyümek, daha yavaş bir büyümeyi gerektirebilir.
Bootstrapping, özellikle yeni girişimcilerin veya sınırlı finansman kaynağına sahip işletmelerin tercih ettiği bir yaklaşımdır. Girişimcinin kişisel tasarrufları, gelirleri veya şirketin erken dönem gelirleri, işin finansmanı için kullanılabilir. Bu yaklaşım, girişimcinin daha fazla bağımsızlık ve kontrol sahibi olmasına yardımcı olabilir, ancak büyüme hızını sınırlayabilir.