Birleşmiş Milletler nezdinde kurulan Net Sıfır Bankacılık Birliği’ne üye olarak kredi portföyünden kaynaklanan etkileri yönetmek ve azaltım hedefleri belirlemek üzere çalışmalara başlayan Türkiye İş Bankası, tarımda yeni, etkili teknolojiler geliştirilmesi ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaşması amacıyla yürüttüğü çalışmalara bir yenisini ekledi.
Türkiye İş Bankası ve The European Fund for Southeast Europe (EFSE) iş birliği ve Frankfurt School’un danışmanlığında geliştirilerek ilk fazı tamamlanan proje ile dört ana ürün grubunda üreticilerin karbon ayak izi ölçümü gerçekleştiriliyor. Nihai hedef ise ürün özelinde karbon ayak izini azaltıcı bankacılık çözümlerinin geliştirilmesi.
Proje çerçevesinde sürdürülebilir tarıma destek olacak bankacılık ürünlerinin geliştirilmesine temel oluşturmak amacıyla bir hesaplama aracı geliştirildi. Bu sayede ürün çeşidi, arazinin büyüklüğü ve üretimin gerçekleştirildiği il bilgisi gibi veriler değerlendirilerek ürün bazında ortaya çıkan ortalama sera gazı emisyon miktarı ölçümlenebiliyor.
İlk etapta, Türkiye’deki tarımsal üretimin önemli bir kısmını oluşturan buğday, arpa, mısır ve ayçiçeği özelinde hesaplama yapılabiliyor. Kısa süre içinde karbon ayak izi ölçümü yapılabilen ürün sayısının 50’ye çıkarılması hedefleniyor.
Çalışmanın sonraki aşamalarında ise çiftçilerden alınacak ek bilgilerle uygulamanın interaktif hale getirilmesi ve üreticiye özel karbon ayak izi ölçümü yapılması planlanıyor. Ayrıca, su ayak izinin yanı sıra küçükbaş, büyükbaş ve kanatlı hayvan varlıklarının da ölçümlere eklenmesi hedefleniyor.
Son aşamada ise sera gazı emisyonlarının ve su kullanımının azaltılması ile toprağın gereksiz işlenmesinin önüne geçilmesi için alınabilecek önlemlerin araştırılması ve çiftçileri bu adımları atmaya teşvik edecek bankacılık ürün ve hizmetlerinin geliştirilmesi öngörülüyor.
Tarımsal üretimde karbon ayak izini hesaplama aracı, Frankfurt School tarafından tarım alanında yürütülen çalışmalar sonucu ve proje kapsamında oluşturulan kapsamlı veri tabanından yararlanarak ölçümü gerçekleştiriyor.
Enerji tüketimi, atık yönetimi, gübre üretimi ve uygulamaları, tarım ilacı uygulamaları ve karbon stok değişimini içeren tarımsal faaliyetler sonucunda karbondioksit, nitrözoksit ve metandan oluşan üç sera gazı açığa çıkıyor. Söz konusu emisyon, üretim süreçlerini ve uluslararası uygulamaları dikkate alan bir metodoloji ile kilogram karbondioksit eşdeğeri olarak hesaplanıyor.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı İzlem Erdem, artan dünya nüfusu ve etkilerini giderek daha yoğun olarak hissettikleri iklim değişikliğinin yarattığı risklerin tarım sektörünün stratejik önemini yadsınamaz noktaya getirdiğini ifade etti.
Erdem, “Türkiye’nin iklim değişikliğinden fazla etkilenecek ülkeler arasında yer aldığını da göz önünde bulundurduğumuzda, sürdürülebilir tarıma yönelik adımları şimdiden atmamız gerekiyor. Biz bugüne kadar özellikle teknolojik imkânlardan faydalanarak çiftçilerimize pek çok çözüm sunduk. Ürün bazında karbon ayak izi ölçümü de yeni projemizin ilk adımını oluşturuyor. Çiftçilerimizin sürdürülebilir tarıma geçişini teşvik edecek ürün ve hizmetleri geliştirmek üzere çalışmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.